Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) geçtiğimiz hafta 23 Haziran 2011 tarihinde İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi'nin oluşturduğu ve buna bağlı olarak İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi'nin yorumladığı insan hakları standartları ile uygulama arasındaki uçurumu azaltmaları için ulusal parlamentolara çağrıda bulunan bir karar tasarısını kabul etti. Karar tasarısında, özellikle ulusal parlamentoların asgari bazı yetkilerde donatılmış insan hakları komiteleri kurması yönünde önemli bir tavsiye de bulunuyor. Bu tavsiyede Birleşmiş Milletler "Paris İlkeleri"ne yapılan atfı önemli görüyorum. Özellikle yeni meclisin oluştuğu bugünlerde böylesi bir komitenin kurulmasını önemsiyorum. Söz konusu kararda Avrupa Konseyi'ne üye devletlerin İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi normlarını etkili bir şekilde uygulamak sorumluluğu olduğu hatırlatmasında bulunduktan sonra bu sorumluluğun yürütme, yasama ve yargı olup olmasına bakılmaksızın bütün devlet organlarına ait olduğu belirtiliyor (p.1). Ulusal parlamentoların sıklıkla bu sorumluluk bağlamını gözden kaçırdığı; kilit unsurun uluslararası insan hakları normlarının ulusal düzeyde etkili bir şekilde uygulanması ve yasama yoluyla insan haklarını koruma, uluslararası insan hakları antlaşmalarına katılıma bağlılık göstermek, yürütmeyi hesap vermek için tutmak, ulusal insan hakları kurumlarıyla iletişim içinde olmak ve derinlemesine nüfuz eden bir insan hakları kültürünü teşvik etmek olduğu vurgulanıyor (p.2). Parlamenterler Meclisi üyelerinin bu Meclisin ve kendi ulusal meclislerinin bir üyesi olarak böylesi bir eyleme katkıda bulunmak görevi bulunduğu (p.3); ve bu konuda 1993 tarihli Birleşmiş Milletler "Paris İlkeleri"nin bağımsız ulusal insan hakları kurumları için asgari temel standartlar konusunda uluslararası olarak kabul gören ölçütler haline geldiği ve bu ölçütlerin parlamento organları içinde uygulanması gerektiği (p.4) saptamasında bulunuluyor. İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi'nin (Mahkeme) kararlarının uygulanması bakımından ise Parlamenterler Meclisi:
|
Uluslararası insan hakları standartlarının parlamenter denetimi için temel ilkeler
1. Uygun çerçeve ve yükümlülükler
Ulusal parlamentolar, görev alanı açıkça tanımlanacak ve yasayla öngörülecek insan hakları komitelerine ya da uygun benzer yapıları uluslararası insan hakları yükümlülüklerine uygunluğunu ve denetimini sıkı ve düzenli bir şekilde yapacak uygun parlamenter yapıları tesis ederler.
Bu görev alanı, diğerlerinin yanında - inter alia-, aşağıdakileri kapsar:
– yasa teklif veya tasarılarının uluslararası insan hakları yükümlülüklerine uygunluğunun sistematik teyidi;
– İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi'nin ilgili kararları ve infazı hakkında hükümlülere düzenli rapor sunma görevi;
– yasa teklifleri ve yasa değişiklikleri teklifleri sunma;
– görev alanına ilişkin belgelerin istenmesi ve tanıkların çağırılması konusunda celp yetkisi;
Bu tarz komiteler insan hakları konularında parlamentolara uygun bir şekilde tavsiyelerde bulunacak ve onları bilgilendirecek sorumluluklara sahip olurlar. Parlamenterlere ve onların çalışanlarına ayrıca insan hakları eğitimleri verilir;
2. Bağımsız danışma
İnsan hakları komiteleri ya da benzeri uygun yapılar insan hakları hukukunda bağımsız uzmanlara erişebilir olacaklardır.
Uzmanlaşmış sekreterlik desteğini sağlayacak yeterli kaynaklar ayrıca sağlanır.
3. Diğer kurumlar ve sivil toplumla işbirliği
Uygun olduğunda, önemli ve ilgili deneyime sahip saygın hükümet-dışı örgütlerin temsilcilerinin yanı sıra, ilgili ulusal (örneğin, ulusal insan hakları kuruluşları, parlamenter komiserler) ve uluslararası organlar (örneğin, Parlamenterler Meclisi, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri, Avrupa ve diğer uluslararası insan hakları izleme organları) ile işbirliği ve düzenli diyalog yürütülür.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönderme